12 Ekim 2013 Cumartesi

Boğaz'da İntihar, Küçük İskender

...

Sonra başını omzuma koydu
Omzumu orada bırakıp kalktım, uyusun biraz çocuk
Zaten saysan saysan kaç şiirdir ki bir şair
Saysan saysan bir hayat kaç hikâye
Bir tayyare daha uçtu içinde bin bir çeşit suçlu

Neyse... Anlatacağım sadece buydu

Kibar Manyak, Küçük İskender

...

Yeni bir sevgili edinmişsin, artık o yağmur getirir sana
O yıkar ellerini yavaş yavaş ovarak
Sigarana esrarı o kırar, rakını o doldurur, o öper seni
O öper ben gömerim seni, seni benden başkası güzel gömemez
Ben gömdüm mü seni, nereye gömdüğümü kimse bulamaz
Sen aralarına karış kaybol diye bir müzik grubu kurdum kalabalık
Aralarında tek nota bilen yok, hepsi ismini biliyor sadece

Sabaha karşı, mahcup bir şey buldum sokakta
Sarhoştum ama yine de son ana kadar hayattaydım o gece

7 Ekim 2013 Pazartesi

Gidersen Yıkılır Bu Kent, Ahmet Telli


gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider 
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında 
yanlış adresteydik,'kimliksizdik' belki
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar 
biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı 
üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken 

gidersen kim sular fesleğenleri 
kuşlar nereye sığınır akşam olunca 

sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu 
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor 
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun 
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına 
öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor 
bir de seni ekliyorum susuşlarıma 

selamsız saygısız yürüyelim sokakları 
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar 
geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar 
adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız 
yüreğimize alırız onları, ısıtırız 
gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam 

gidersen kar yağar avuçlarıma 
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar 

fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında 
durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler 
ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde 
menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri 
bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak 
yangınları anımsatıyor genç ölülere artık 

bulvar kahvelerinde arabesk bir duman 
sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere 
bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun 
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim 
sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın 
devriyeler basıyor karartılmış evleri yine 

gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür 
bir tufan olurum sustuğun her yerde

Kuş Ölümleri, Ahmet Telli


gittikçe yalnızlaşıyorum bir sen varsın 

karşılığı olmayan sorular düşüyor aklıma 
ve kuşların intihar tasarısından söz ediliyor kentte 
soğuyan ellerinde kalıyorum bir kırlangıç gibi 
ellerin bir mecnun yurdu, upuzun bir sessizlik 
birlikte okuduğumuz kitaplar kadar sımsıcak 

biz bu kitapları ne zaman okuduk ve niçin 
her satırını çizip notlar düştük kıyılarına 
dünya upuzun bir çöl sanki, bir buzul kütlesi 
karşılık bulamıyorsun aklıma düşen sorulara 
ve düşüp duruyor kırlangıçlar, üşüyorum 
bir yolcu hüznüyle geçip gidiyor ömrümüz 

sesine bir esmerlik düşüyor parçalanıyor yüzün 
kayıp gidiyor parmaklarımın arasından 
bir aşkı anlatmak için seçtiğim sözcükler 
hep yanlış numaralar düşüyor telefonlarda 
kaçırıyor korku bakışlarını eski tanıdıklar 
bir sen varsın kurtulursam bu aşkla kurtulurum 

gülüşü süt mavisi insanlar vardı/ nerede şimdi 
çoğunun adını unuttum çoğunun kimliğinde kazınmış adresler 
nevin canına kıydı geçen gün, şiir gibi bir kızdı bilirsin 
öner enfaktüs geçirmiş içerde, kesik kesik öksürürdü eskiden 
ayşe ise acemi bir sokak yosması artık 
üşüyorum, ama sen anılarla sarma beni ve anlat yalnızlığımızı 



Bu kent kuşların intiharını umursamıyor artık 

Ve göğsü buz kesmiş üşüten bu yanlızlıkta,birlikte çay içtiğimiz , 
Sokaklarda yürüdüğümüz,o süt mavisi gülüşler düş solgunluğunda şimdi. 
Unuttum çoğunun adını,çoğu voltalarda yıllardır, 
Nasılda sessiz yaşanıyor gürültüler ortasında. 



bir daha hiç öpüşmeyecek gülçin

o çok sevdiği porselen fincanla çay içemeyecek
uzatamayacak saçlarını sevgilisinin istediği gibi
gittikçe yalnızlaşıyorum,üşüyorum,unuttum sanıyordun
yazılsa destan olacak bir aşkın serüveni
şiirimde bir dipnot olacak şimdilik

Kayıp Adresteki |, Ahmet Telli


sen dostumdun benim, gülünce güneşler açan 

bulutlara, rüzgara asarım suretini her akşam 
her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar 
kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun 
unutma dostumsen sen, neredeysen orada ölmek isterim

6 Ekim 2013 Pazar

karışık saatler'e, Turgut Uyar

adın bir güzelliğe yakışır elbet yakışır
bir intiharda mı, bir şiirde mi bilmiyorum